Prof. Dr. Uğur Coşkun uyardı: “Obezite kansere zemin hazırlıyor”
https://www.sabah.com.tr/saglik/2021/03/04/prof-dr-ugur-coskun-uyardi-obezite-kansere-zemin-hazirliyor
4 Mart Dünya Obezite Günü’nde Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun obezite hakkında bilinmeyenleri SABAH’a özel olarak açıkladı. Prof. Dr. Uğur Coşkun, obezite ile kanserin bağını, obezitenin nasıl önleneceğini, kadın obezlerdeki risk faktörlerini ve obezlerde kanser gelişim riskinin nasıl azaltılacağını anlattı. Coşkun, pandemi sürecinde obezite sıklığının arttığını da belirterek, “Kardiovaskuler sistem, solunum sistemi ve endokrin sistem gibi birçok bölgede önemli sağlık sorununa yol açabilen obezite, maalesef artık günümüzde kanser açısından da önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmekte” dedi.
Yüzyılın en önemli sağlık sorunu olan obezite, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından da çağımızın en önemli hastalığı olarak kabul ediliyor. Biz de 4 Mart Dünya Obezite Günü’nde obezitenin kansere zemin hazırladığını belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun’dan obezite hakkında bilgi aldık. SABAH’a özel açıklamalar da bulunan Prof. Dr. Uğur Coşkun, obezite ile kanserin bağını, obezitenin nasıl önleneceğini, kadın obezlerdeki risk faktörlerini ve kanser gelişim riskinin nasıl azaltılacağını anlattı. İşte pandemi sürecinde obezitenin arttığını belirten Prof. Dr. Coşku’ndan obezite hakkında bilinmeyenler:
OBEZİTE KANSERE ZEMİN HAZIRLIYOR AYRICA KOVİD PANDEMİSİ SÜRECİNDE OBEZİTE SIKLIĞI DA ARTTI
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, ilk olarak obezitenin kansere zemin hazırladığını anlattı. Çoşkun, “Obezite tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz de de önemli sağlık problemlerinden birisidir. Kovid pandemisi sürecinde maalesef obezite sıklığımızın arttığını söyleyebiliriz. Kardiovaskuler sistem, solunum sistemi ve endokrin sistem gibi birçok bölgede önemli sağlık sorununa yol açabilen obezite, maalesef artık günümüzde kanser açısından da önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmekte. Sigaradan sonraki en önemli önlenebilir çevresel risk faktörü olan obezitenin farklı birçok kanserin gelişme riskini artırabileceği gösterilmiştir” ifadelerini kullandı.
“OBEZ KADINLARDA KANSERE YAKALANMA RİSKİNİN NORMAL KİLOLULARA GÖRE YAKLAŞIK %35-40 DAHA FAZLA”
Prof. Dr. Coşkun, sözlerine şu şekilde devam etti: “Obez kadınlarda kansere yakalanma riskinin normal kilolulara göre yaklaşık %35-40 daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Obezitenin tümöre karşı vücudu savunan bağışıklık sistemi üzerine etki ederek, bir takım hormon ve sitokin salınımlarını artırarak, oksidatif stres ve inflamasyonu artırarak kanser oluşumuna sebebiyet verdiği düşünülmektedir.
“KADINLARDA BEL-KALÇA ORANINDAKİ ARTIŞ RİSK AÇISINDAN ÇOK DAHA TEHLİKELİ”
Prof. Dr. Coşkun, yaklaşık bir hafta önce yayımlanan büyük bir araştırmada yaklaşık 3,5 milyon erişkin üzerinde yapılan analizlerin sonuçlarının yayınlandığını belirterek, “Hem vücut kitle indeksi hem de bel çevresi ölçümleri artmış kişilerde rahim, bağırsak, meme, böbrek, safra kesesi ve tiroit bezi kanseri sıklığı artmış olarak bildirildi. Yine yakın zamanda yayımlanan başka bir araştırmada da bağırsak kanser riski açısından erkeklerde vücut kitle indeksindeki 5 birimlik artışın bağırsak kanseri riskini %23 oranında artırdığı gösterilmiş iken, kadınlarda vücut kitle indeksinden ziyade bel-kalça oranındaki artışın risk açısından çok daha tehlikeli olduğu ortaya konulmuştur” dedi.
“OBEZİTENİN ÖNLENMESİ VE KANSER GELİŞİM RİSKİNİ AZALTMAMIZ KENDİ ELİMİZDE”
Prof. Dr. Coşkun, obezitenin önlenmesi ve kanserle ile bağında yapılması gerekenlerle ilgili şunları ifade etti: “Meme kanseri gibi bazı kanser tanısı alan hastalarda tedavi sürecinde kilo alınımına devam edilmesinin hastalık tekrar riskini artırabileceği gösterilmiştir. Ayrıca kanser tanısı alıp tedavisi biten, vücutlarında tümör olmayan ve takibe alınan hastaların obez hallerinin devam etmesinin ve kilo alarak vücutlarının daha fazla yağlanmasının kanserin tekrarına ve ikincil başka kanser gelişimine yol açabileceği konusunda endişeler bulunmaktadır. Sonuç olarak düzenli ve dengeli beslenme ve egzersiz ile obezitenin önlenmesi ve vücudumuzdaki yağ oranının azaltılması ile birçok kanser gelişim riskini azaltmamız kendi elimizde. Kanser tanısı almış hastalarda da obeziteyi önleyerek hastalık tekrarlama ihtimalinin azalmasına katkıda bulunabilir ve başka bir organda kanser gelişim riskimizi azaltabiliriz.”