Kanser ve Beslenme

Dengeli beslenme, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besin gruplarından yemek anlamına gelir. Tek taraflı beslenme doğru değildir, unutmayın hiçbir besin MUCİZEVİ değildir.

Dengeli bir diyet:

  • Kanser gelişimini önlemeye
  • Daha hızlı iyileşmeye
  • Enfeksiyonlarla mücadele etmeye
  • Daha güçlü, daha sağlıklı ve daha enerjik hissetmeye daha dirençli olmanıza yardımcı olur.
  • Bağışıklık sisteminizin de iyi çalışmasına yardımcı olur.

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi enfeksiyonlarla savaşmanıza ve kanser hücrelerini öldürmenize yardımcı olacaktır.

Dengeli Beslenme Tabağı

Sağlık bakanlığının girişimi ile hazırlanan Türkiye’ye özgü beslenme rehberinde; her ana öğünde beslenme tabağının ¼ ünü sebzeler, ¼ ünü tam tahıl ürünleri ve kalan yarısı 3 eşit parça halinde, meyve, yüksek proteinli gıdalar (kuru baklagiller, et, yumurta, balık, tavuk veya ceviz badem fındık gibi yağlı tohumlar) ve süt ürünlerinin (süt, yoğurt, ayran veya peynir) oluşturması, bununla birlikte yeterli su tüketimi ve zeytinyağı kullanımı dengeli beslenme dediğimiz tabak modelidir.

Kanserden korunmak ve daha sağlıklı olmak için ;

  • Bağışıklığınızı güçlendirin;

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için antienflamatuar etkisi olan omega-3 ‘ü günlük beslenmenizden eksik etmeyin. Bunun için; haftada en az 1-2 gün balık tüketmeye özen gösterin ve her gün ceviz, chia tohumu, avokado ve keten tohumu gibi bitkisel omega-3 içeren besinleri tüketin.

  • Bağırsak sağlığınızı destekleyin;

Bağırsak sağlığınızı en iyi şekilde destekleyen beslenme biçimine odaklanın! Unutmayın yediğimiz bütün besinler bağırsaktan emilir yani, sağlıklı bağırsaklar sağlıklı vücut demektir. Bağırsaklarınızın düzgün çalışması için; günlük fermente gıdalar ve probiyotik tüketiminizi arttırın! Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü, günlük olarak yoğurt, lahana turşusu, elma ve sirke gibi fermente edilmiş bir besin tüketmenin kanser hastalarında bağırsak sorunlarını iyileştirdiğini söylemektedir. Bu güçlü, probiyotik dolu gıdalardan birini her gün tüketmeyihedefleyin!

  • Sebze/meyve tüketiminizi arttırın;

Sebzeler ve meyveler bol vitamin içeren besin ögeleridir. Ayrıca içerdikleri lif sayesinde bağırsak sağlığınızı da olumlu etkilerler. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin. Yaban mersini, nar, portakal, mandalina, limon, kivi gibi meyveler bağışıklık sistemini güçlendirmede zengin maddeler içerir. Ayrıca bilinenin aksine C vitamininden en zengin besin kuşburnu ve yeşil biberdir. Bu yüzden her öğünde yeşil biber tüketmeye özen gösterin.

  • Bol Su tüketin

Unutmayın vücudunuzdaki bütün hücreler çalışmak için suya ihtiyaç duyar, onları susuz bırakmamak için güde en az 8 su bardağı (yaklaşık 2-2,5 litre) su içmeye özen gösterin. Ayrıca yorgunluğun bir numaralı nedeninin yetersiz sıvı alımı olduğunu biliyor muydunuz? Eğer su içmeyi unutuyorsanız kendinize bir su şişesi oluşturun ve her zaman yanınızda taşıyın. Suyunuzun içine maydanoz ve limon atarak aromalandırabilirsiniz.

  • Hareket Edin

Egzersiz yapmak sizi daha dinç tutacaktır. Aynı zamanda bağışıklık sisteminizi destekleyecek ve kas kütlenizi arttırmanızı sağlayacaktır. Esneyin, yürüyün, bisiklet sürün, video egzersizi yapın, ne yapmak isterseniz isteyin, sadece hareket etmeye devam edin! Haftada en az 150 dakika egzersiz yapın. Örneğin haftada 3 gün 45 dakikalık tempolu yürüyüşler yapabilirsiniz.

  • İşlenmiş Gıdaları Tüketmeyin

İşlenmiş gıdalar içerdikleri katkı maddeleri ve hazırlanma biçimleri dolayısıyla yüksek oranda kanserojen madde içermektedir. Bu yüzden genellikle doğal olan veya ev yapımı yemekler tüketmeye özen gösterin. Yukarıdaki önerilere uyarak genel olarak fazla kilolarınızı verip kanser riskini azaltabilirsiniz. Çünkü obezite kanserin en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Genetik yapınızı değiştiremeyebilirsiniz. Fakat yeme alışkanlıklarınızı, fiziksel aktivite sürenizi ve diğer çevresel faktörlerinizi değiştirerek sadece kanser değil tüm hastalıklara yakalanma riskinizi düşürebilirsiniz.

 

SÜT ve  SÜT ÜRÜNLERİ KANSERE NEDEN OLUR MU ?

Kanserlerin yaklaşık %80-90’ı çevresel ve/veya davranış faktörlerinden kaynaklanmakta ve önlenebilme potansiyelleri bulunmaktadır. Kalıtım yoluyla kanser meydana gelme olasılığı çevresel faktörlere oranla oldukça azdır.

Kanser riski açısından çevresel faktörler içerisinde değerlendirilen diyet, bazı kanser türlerinin gelişim riskini etkileyebilen önemli bir faktördür. Beslenme ile ilgili faktörler kanserden korunmayı arttırabilir yada kanser oluşum riskinin azaltılmasında etkili olabilir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar kanserden kaynaklanan ölümlerin yaklaşık %35’inin diyet ile ilgili olduğunu göstermiştir.

Yapılan ilk çalışmalarda süt ürünleri tüketiminin kanser riskini arttırabileceği belirlenmişken, son yıllarda yapılan çalışmalarda ise süt ürünlerinin kanser riskini arttırıcı bir etkisi tespit edilmemiştir. Yine son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda süt ve ürünlerinin fazla miktarda tüketimiyle (özellikle düşük yağlı süt) yüksek seviyede kalsiyum ve laktoz alımının yumurtalık kanseri riskini azaltabileceği ifade edilmektedir (Bertone, 2003). Ancak etkinin mekanizmasının ve hangi süt komponentinin etkiden sorumlu olduğunun tam olarak bilinememesi, diyetin komple değerlendirilmemesi, çalışmanın vaka kontrol çalışması olması ve konuya paralel çalışmaların azlığı nedeniyle tıp uzmanları tarafından söz konusu bulgu spekülatif olarak değerlendirilmekte ve daha fazla ve iyi dizayn edilmiş çalışmaların yapılması önerilmektedir.

Görüldüğü gibi diğer bir çok kanser türünde olduğu gibi yumurtalık kanseri ile süt ve süt ürünleri tüketimi ilişkisi hakkında da henüz kesin veriler bulunmamaktadır. Konu ile ilgili araştırma bulguları ve hipotezler halen tartışılmaktadır. Ancak son yıllarda elde edilen bazı veriler, sağlık ve beslenme açısından tartışılmaz öneme sahip süt ve süt ürünlerinin düzenli tüketiminin yumurtalık kanseri ve diğer bazı kanser risklerini azaltabileceğine işaret etmektedir.

Ayrıca, aşırı kilolu ve obez erkekler arasında (beden kütle indeksi ≥27kg/2), >4 porsiyon/haftaya karşılık 0-3 porsiyon/ay tam yağlı süt tüketimi, 3 kat daha yüksek nüks riski ile ilişkilendirilmiştir.18

Metastatik olmayan prostat kanseri teşhisi konan 1334 erkeğin alındığı prospektif bir çalışmada, ≥4 porsiyon/hafta tam yağlı süt tüketen erkeklerin, <3 porsiyon/ay tüketen erkeklere kıyasla %73 oranında artmış tekrarlama riski olduğu ortaya konmuştur.

Süt ve kanser arasında ki ilişkinin mekanizmasına bakacak olursak ;

Bu konuda her bir kanser için farklı bir mekanizma yayınlanmış durumda aslında. Meme kanseri,prostat kanseri vs hepsi farklı bir mekanizmaya sahip olduğu için bunları ayrı ayrı anlatacağım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Call Now Button0312 229 20 55